Fazla kilo problemi hem Türkiye hem de dünyada yüksek bir ivmeyle çoğalıyor. Şehir hayatı, hareketsiz yaşam, paket gıdalar, düzensiz beslenme ve çeşitli sağlık sorunlarının neden olduğu bu problem, önüne geçilmezse obeziteye kadar gidebiliyor.
Son yıllarda yaygınlaşan obezite ameliyatları, insanların hayat kalitesini düşüren ve birçok hastalığa kapı açan obezite hastalığına çare buluyor. Farklı yöntemlerle uygulanabilen obezite ameliyatlarıyla ilgili detaylı bilgiye yazımızın devamında ulaşabilirsiniz.
Obezite ameliyatlarında yaygın olarak kullanılan üç ameliyat türü bulunuyor. Bunları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
Şimdi bu obezite ameliyatı türleri ne anlama geliyor, beraber inceleyelim.
Tüm dünyada en sık şekilde uygulanan obezite ameliyatı türü ise tüp mide! Bu yöntemde midenin yaklaşık %80 kadarı alınıyor ve mide bir tüp şekline getiriliyor. Ortalama 1 ila 2 saatte biten ameliyat neticesinde hastanın 2 ya da 3 gün hastanede yatması gerek. Ameliyat sonrasında ise hastaya özel bir beslenme programı uygulanıyor. ilk haftalar sıvıyla beslenme, sonraki haftalar bir süre yumuşak gıdalar tüketiliyor. Vitamin takviyesi de düzenli olarak yapılıyor, hafif egzersizler atlanmıyor. Tüp mide ameliyatı akabinde hasta 1 yıl içinde çok ciddi rakamlar verebiliyor.
Bu yöntemde mide, biri büyük biri küçük olacak şekilde ikiye ayrılıyor. Yeni küçük mide, ince bağırsağın başlangıcından itibaren bir kısmı ve onikiparmak bağırsağı atlanarak yeniden birleştiriliyor. Başarı oranı da hayli yüksek. Gastrik by-passta da diğer obezite ameliyatı türlerinde olduğu gibi ameliyat sonrası takip çok önemli. Hastaların kilo verme süresi ise 1,5 yılı bulabiliyor.
Gastrik by-pass ameliyatının daha kolay uygulanan versiyonuna mini gastrik by-pass deniyor. Uzunca bir mide poşu oluşturulduktan sonra ince bağırsağın bir kısmı mide poşu ile birleştiriliyor. Zayıflama etkisi oldukça başarılı olan ameliyat, Tip 2 diyabet hastalarında da oldukça etkili.
+9 0546 576 61 91
Obezite ameliyatı aşağıdaki kişi grupları için uygundur:
Birçok ameliyatta olduğu gibi obezite ameliyatı riskleri de mevcut. Ancak bu alanda uzman bir hekim tarafından yapılan; önce ve sonrasında hazırlıkları tamamlanan ameliyatlarda risk oldukça düşer.
Bu tarz ameliyatların akabinde hastada; kusma, fıtık, besin eksiklikleri ya da dumping sendromu (besinlerin sindirilmeden ince bağırsağa aktarılması) gibi komplikasyonlar görülebilir. Ancak dediğimiz gibi ameliyat öncesi ve sonrasında yapılan uygulamalar bu süreçte kritik bir yol oynar.
Obezite ameliyatı faydalarının en önemlisi küçülen midenin çabuk tokluk hissi sağlaması. Kişi böylelikle az yer ve ideal kilosuna ulaşır. Ayrıca obezite ameliyatları yüksek kilo kaynaklı Tip 2 diyabet ve hipertansiyon gibi birçok hastalığın tedavi edilmesine de yardımcı olur.
Obezite ameliyatlarında başarı oranı tüp mide için %40-60, gastrik by-pass için ise %45-75 civarındadır. Bu ameliyatlarda kalıcı başarının sağlanması için sonrasında yapılan diyet ve egzersizler çok büyük önem taşır.
Obezite ameliyatları ile ilgili merak ettiklerinizi sormak ve daha detaylı bilgi almak için iletişim sayfamız üzerinden bize ulaşabilirsiniz.
© 2022 Op. Dr. Ebru Asmaz
Web Tasarım ve SEO Diji360 tarafından sağlanmıştır.